takipte kal

Mutlu bir hayat!
Çocuklara Terör Olaylarının Açıklanması

Çocuklara Terör Olaylarının Açıklanması

Korku Hissetmek Normal mi?

Korku 5 temel duygumuzdan bir tanesi. Tamamen doğal.
Ancak sürekli ve aşırı olması vücudumuzun olumsuz tepkiler vermesine de neden olabiliyor.

Bu nedenle paylasılacak bilgilerin miktarı, çocukların henüz tam gelişmemiş savunma mekanizmaları, yaş ve mizaçları göz önünde bulundurularak, belirlenmelidir.
Örnegin, TV haberleri, soyut işlem dönemine geçmemiş bir çocukla – 11 yas oncesi- seyredilmemelidir. İzleme ihtimalleri olan görüntü ve söylemler zihinlerinde yer eder.

Çocuklarla Terör ve Savaşa Dair Konuşmak

Yanıbaşımızda savaş, ülkemizde terör olayları tırmanmaktayken, anne-babalar da çocukları ile şiddet, terör, savaş gibi normalde pek de konuşmayacakları konuları açıklamak durumunda kalmaktalar. Bu konuşmaları yapmak zor da olsa, gerekli ve önemli. Çocuklar çevrelerinde anlamadıkları durumlar oluştuğunda korkabilirler. Oysa, yaşadığımız dünyayı çocuğa anlatmak ve kafasında bir yerlere oturtmasına yardımcı olmak, çocuğun güvende hissetmesini sağlar.

Bu konuşmaları yaparken hazırlıklı olmak ve bazı hususları akılda tutmakta yarar var…

Çocukları Dinlemek Önemlidir

  • Çocuklar okullarında türlü türlü bilgiler duyabilirler. Zira her ailenin paylaşacağı bilgi ve yaşantıları farklı olabilir. Çocuklar soru sordukca cevap vermek daha mantıklıdır.
  • Çocuklerı dinlemek için zaman yaratmak gerekir. Çocuklar hazır değilken onlarla konuşmak iyi bir fikir olmayabilir. 
  • Çocuk, doğası gereği, olayları kişiselleştirir. Örneğin, kendisi, anne-babası, akrabaları ile ilgili olarak endişelenebilir.
  • Çocuğun kendisini ifade edebilmesi için uygun yollar bulmak gerekir. Bazı çocuklar, duygu ve düşüncelerini ifade etmekte zorlanabilir. Olayları aktarmak için, bazı çocuk oyunu, bazısı resim ya da karikatür çizmeyi, bazısı hikayeler yazmayı tercih edebilir.
  • Çocuğunuz ile aranızdaki iletisim kanalının açık ve olumlu olması önemlidir. Bunu gerçeklestirmenin yolu ise ergenlik dönemine girmemiş çocukla oyun oynamaktan geçer.

Ne oynadığınızın önemi yoktur… Günde 20-25 dakika oyun oynamak çocuk ile anne ya da baba arasında olumlu etkileşimi arttırır, stresi azaltır. Aranızdaki güven dolu etkileşim çocuğun da güvenli ve güvende hissetmesine destek verir…


Çocukların Sorularını Cevaplayın

  • Ergenlik dönemindeki çocukla da mizacına göre oyun oynamak mümkün, ancak konusmayı tercih eder çoğunlukla. Oyun ile olumlu etkileşimi tesis ettikten sonra konuşmak daha etkilidir.
  • Genel prensip çocuğun yaşı, gelişimsel düzeyi ve mizacına uygun biçimde dürüst cevaplar vermektir.
  • Aynı soruları tekrar tekrar sormaları durumunda tutarlı biçimde cevap vermeye devam etmek gerekir.
  • Tutarlı ve güven veren konuşmalar yapın ancak, gerçekçi olmayan sözler vermeyin (“Bana veya sana asla bir şey olamayacak” gibi…)
  • Bireyler arasında ırk, din, dil, etnisite ayrımı yapmayın. Tolerans ve önyargı gibi kavramlarını anlatmak için iyi bir zaman olabilir…
  • Çocuğunuzun herkesten önce anne, baba ve öğretmenlerinden öğrendiğini unutmayın. Sizin olaylara verdiğiniz tepkilerden etkilenirler. Diğer yetişkinlerle yaptığınız konuşmaları dinlediklerini aklınızdan çıkartmayın.
  • Kendinizin bu konulara dair ne hissettiğini söyleyebilirsiniz, ancak endişelerinizi paylaşarak onları daha fazla kaygılandırmamalısınız.
  • Her an her yerde tehlike olabilecegi gibi bir bilgi vermek her koşulda cok fazla bilgidir. Bunun yerine kalabalık yerlere gitmenin uygun olmayabileceği, insanları korkutmak isteyen bazı grupların bu tür yerlere odaklanabilecegi benzeri bir bilgi verilebilir.
  • Terör kavramına dair verilebilecek bilgi ise, insanların kendi görüşleri doğrultusunda, istenmedik davranışlar gerçekleştirebildikleri olabilir.
  • Bazi insanların yetişkin bile olsa kendilerine hakim olamayabildiği bilgisi de paylaşılabilir. Bu nedenle öz-denetim ve dürtü kontrolü kavramları üzerinden de konuşulabilir.

Çocuğun Desteklenmesi

Korku ve stresle başa çıkmak için hem yetişkinlerin hem de çocukların farklı mekanizmaları olabilir. Bunlar spor yapmaktan, arkadaşlarla birlikte olmaya, yardım kuruluşlarında çalışmaktan, neler olup bittiğini derinlemesine anlamaya varan farklı yöntemler olabilir. Daha önce işe yarayan stresle başa çıkma mekanizmlarını düşünüp buna göre, en iyi gelen yöntemleri yoğun biçimde uygulamalıdırlar.

·      Bu dönemde sosyal desteğin arttırılması önemlidir. Sosyal destek, diğer bir deyişle, yakın çevremizden algıladığımız desteğin miktarı bizi adeta bir pamuk gibi sarmalar. Çevresel sosyal desteklerin önemi stresli dönemlerde daha da artar. Bu nedenle de yakın çevre ile birlikte olmak güvende olduğumuz duygusunu arttırır.
  • Çocuklarda korku yaratacak televizyon programları, haberler ve benzeri programların izletilmemesi gerekir. Özellikle de şiddet içerikli görüntüler, zihinlerde yer eder. Korkutucu görseller, çocuk için çok rahatsız edici olabilir.
  • Çocuk çocuktur. Bazıları bu konularda hiç konuşmak istemez. Oyun oynamayı, arkadaşları ile birlikte olmayı tercih ediyor olabilir.
  • Çocuklar için rutinler oluşturmak, kendilerini güvende hissetmelerine yardımcı olur. Okula gitmek, sporunu yapmak, doğumgününü kutlamak veya arkadaşları ile buluşmak özellikle stresli durumda iken daha da önemlidir.
  • Eğer çocuğun olay ile başa çıkma yöntemi, “olayların çok uzakta gerçekleştiği” düşüncesine inanmaktan geçiyorsa, bu konuyla onu muhakkak yüzleştirmenin anlamı yoktur. Çocuklar bu şekilde düşünerek kendilerini rahatlatma ihtiyacı duyabilirler.
  • Çocuk korkusunu paylaşıyorsa, korkulan olaya ilişkin olarak çocuk bilgilendirilmeli, böylelikle kontrol duygusu arttırılabilir.
  • Çocuğu korkutan düşünceler yerine olumlu ve gerçekçi alternatif düşünceler oluşturması yönünde destek verilebilir.
  • Aileler, çocuklarını korkutmak ve korku ortamında büyüdüklerini düşündürecek yaklaşımları benimsememelidir.
  • Ev ile okul arasında bilgi alışverişinde bulunulmalıdır. Çocuk özellikle bir konuda korkuyarsa, bunu okul ile paylaşmak gerekir.
  • Çocuklar kaygı ve korkularını bazen ağrı veya acı olarak ifade edebilirler.
  • Terör veya  savaş sebebiyle kayıplar yaşamış bir çocuğun tepkisi daha yoğun olabilir. Böyle bir durumda çocuğun daha fazla ilgi ve desteğe ihtiyacı olacaktır.
  • Terör veya savaşa dair çok yoğun endişe yaşayan bir çocuk için, bir ruh sağlığı uzmanına danışılmasında yarar vardır.

Terör ve savaş anlaşılması veya kabul edilmesi kolay olmayan konulardır. Çocukların da, doğal olarak, kafaları karışabilir, kaygılanabilirler. Anne-babalar, öğretmenler, çocuğu dinleyip, dürüst, tutarlı ve destekleyici biçimde tepkiler vermelidir. Travmatik deneyimlere maruz kalsa bile, çoğu çocuk dayanıklıdır. Anne-babalar, çocuğun bu zor bilgilerle başa çıkabilmesi için, özgürce soru sorabilecekleri bir ortam oluşturmalıdırlar.

Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar, Klinik Psikolog 

Comments Off

İLGİNİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YAZILAR

Aylin İlden Koçkar

Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar

Uzmanlık alanı çocuk ve ergen psikopatolojisi olan Prof. Dr. Koçkar bebeklik, okul öncesi, çocukluk ve ergenlik döneminde görülen duygu-durum bozukluklarını araştırmakta ve bu konularda seminer ve danışmanlık vermektedir.

×