takipte kal

Mutlu bir hayat!
Çocuğunuzun Bir Spor Dalı Seçmesi

Çocuğunuzun Bir Spor Dalı Seçmesi

Spor yapmak çocuğunuzun bir çok yararlı beceri kazanmasına yardımcı olabilir. Spor yapmak hem onun ihtiyacı olan eğlenceyi hem de egzersizi sağlayabilecek bir faaliyettir. Ancak çocuklukta ele alınmış olan sporlar daha sonra erişkinlikte terk edilmektedir. Ebeveynler, çocuklarının erişkinlikte de devam ettirebileceği spor aktiviteleri seçmelerine yardımcı olmalıdır.

Anne-Babalar Neler Yapabilirler?

Her spor dalını tanıması için en fazla bir okul dönemi boyunca farklı spor dallarını denemesi için yönlendirebilirsiniz. Farklı seçenekleri sunarak çocukların bunları keşfetmelerini sağlayabilirsiniz. Böylece çocuğunuz, gerçekten zevk alabileceği spor dalını bulabilecektir.

Spor yapmak keyifli bir iş olabilir. Ancak spor sadece eğlence demek değildir. Burada gerçekleştirilen egzersiz sayesinde koordinasyon becerileri, motor beceriler ve beden gelişimi önemli kazançlar sağlayacaktır. Ancak sporun en önemli yararı çocuğunuzun ruh sağlığı açısından gerçekleşecektir. Spor faaliyetlerinde kazanılan başarılar çocuğunuzun kendisine olan güveninin artmasına yardımcı olacaktır. Spor ayrıca çocuğunuza disiplin, takım çalışması, liderlik ve yardımlaşma becerilerinin yanısıra başarı-başarısızlık, stres ve rekabet kavramları ile nasıl başa çıkacağını öğretecektir. Böylece daha başarılı olmak için neler yapabileceğini öğrenecek, kararlılık ve pratiğin kendilerine neler kazandırabileceğini göreceklerdir.

Doğru Sporu Seçmek

Çocuğunuzun kendisi için doğru olan spora yönelebilmesi için çocuğunuza nasıl yardım edebilirsiniz?

            Birçok çocuk ilkokul döneminde bir çeşit aktiviteye katılmaktadır. Ancak 13 yaş civarında çocukların ilgilendikleri sporu bıraktıklarını, zira artık bu sporun onlara eskisi kadar keyifli gelmediğini ifade etmektedir. Çocuğunuzun ilgi alanını dikkatlice belirlediğinizde ise bu bu aktiviteler hayatı boyunca onun ilgi alanı olmaya devam edebilir.

            Başlangıçta çocuğunuzun ilgi alanı hakkında onunla konuşun. Neden bu spora ilgi duyuyor? Becerilerini mi geliştirmek istiyor yoksa yeni beceriler mi öğrenmek istiyor? Eski arkadaşları ile birlikte olmayı mı tercih ediyor yoksa yeni arkadaşlarla mı tanışmak istiyor? Amacı vücudunu geliştirmek mi (daha uzun olmak, daha kaslı olmak vb.). Bir takımın parçası mı olmak mı istiyor? Gerçekten istekli mi?

Siz ve çocuğunuz takım sporları ve bireysel sporların avantaj ve dezavantajlarını değerlendirmelisiniz. Bireysel sporlar kişinin kendisi ile yarışmasını gerektirir. Öte yandan, bir takımla çalışmak çocuğun arkadaşları ile olmak gibi sosyal ihtiyaçlarını, spor yaparak fiziksel ihtiyaçlarının karşılanmasını ve grup olarak çalışarak başarı kazanmanın keyfini yaşatacaktır. Çocuğunuzun yarışmacı ruhu güçlüyse takım sporu yapmaktan daha fazla hoşlanabilir.

            Ancak takım sporu seçecekseniz gerçekçi olmanız gerekmektedir. Çalışma saatlerinin sizin ve çocuğunuzun programına uyup uymadığına dikkat edin. Ayrıca çocuğunuzun fiziksel özellikleri ile seçeceği sporu eşleştirmeye çalışın. Belirli spor faaliyetleri için uygun olan vücut yapıları ve fiziksel özellikler vardır. Elbette çocuğunuzun fiziği değişecektir ancak hiç uygun olmadığı bir spora yönlendirmeniz onun mutluluğu ve başarısı açısından olumsuz sonuçlara yol açabileceğinden bu konuda beden öğretmeni veya ilgili sporun antrenöründen  bilgi almanız yararlı olabilir. Çocuğunuzun bir spordan keyif alabilmesi için onun ne derece olgun olduğunu bilmenizde yarar vardır. Çocuğunuz bir grupla uyum sağlayabilir, iletişim kurabilir mi? Yeni beceriler öğrenmek üzere yönergeleri dinleyip uygulayabilir mi? Sıkıntı ve zorluklara katlanabilir mi yoksa en ufak bir zorluk karşısında gözyaşlarına mı boğulur?

            Dikkat edilmesi gereken diğer bir konu ise çocuğun yaşıdır. Çok küçük çocukların (3-4 yaşlarda) karmaşık sporların kurallarını kavramak için yeterli dikkat veya motor becerileri yoktur. Bu yaştaki çocuklar için yüzme gibi bir spor daha uygun olabilir. 5-7 yaş arası çocuklar ise yönergelere uymak, oynamak ve konsantre olmak gibi becerilerin hepsini aynı anda gösterebilecek fiziksel ve psikolojik gelişim düzeyine henüz ulaşmamış olabilirler. Bu yaşlardaki çocukların el-göz koordinasyonunu güçlendirecek sporlar yapmaları yararlı olabilir. Örneğin; futbol, jimnastik, yüzme, bisiklet, paten bunlardan bazılarıdır.

            Sekiz-on yaş arası çocuklar ise takım sporlarında kendi rollerinin önemini farkederler. Bu dönemdeki çocuklar basketbol gibi daha karmaşık oyunlardan da keyif alabilirler.

Son olarak, bir sporu seçerken son karar çocuğunuzun olmalıdır. Çoğu kez ana-babalar kendi çocukluklarında yapamadıklarını çocuklarının gerçekleştirmesini isterler. Bu içgüdüye dur demeniz gerekir! Bir sporun olumlu ve olumsuz özelliklerini çocuğunuza objektif bir şekilde anlatın, ancak son kararı ona bırakın!

Bir Program Belirlemek

            Çocuğunuz bir spor dalına karar verdikten sonra hangi programın ona en yararlı olacağını belirlemek gerekecektir.

            Öncelikli olarak çocuğunuzu göndereceğiniz programın güvenlik açısından yeterli olup olmadığını kontrol etmenizde yarar vardır.Örneğin tıbbi acil durumlarda ne yapılmaktadır? Antrenörün ilk yardım eğitimi var mıdır ?

            Diğer dikkat edilmesi gereken faktör ise antrenördür. Bazı takım sporlarında antrenörler gönüllü olarak çalışmaktadır. Çocuğunuz bir spora başlamadan önce antrenör ile görüşerek çocuklara karşı tavrının nasıl olduğunu değerlendirmeye çalışmalısınız. Örneğin bazı antrenörler takımına olumlu bir tutum ve çok çalışma ile başarılı olabileceklerini söyleyebilir. Bu iyi bir tutumdur. Diğer bir antrenör ise çocukların kazanıp kaybetmelerinin önemli olmadığını, sadece ellerinden geleni yapmalarının yeterli olduğunu belirtebilir. Bu da olumlu bir tutumdur.

            Antrenörün tüm çocuklara eşit davranması, hepsini eşit derecede oynatması önemlidir. Ayrıca takım disiplinini sağlıyor olması gereklidir. Çocukları çok da iyi oynamadıkları bir seferden sonra yüreklendirmesi önemlidir. Ayrıca antrenörün bu spor dalı ile ilgili yetki belgelerinin olup olmadığı da önem taşır. Çocukları aşırı çalıştırıp onları sınırlarının ötesinde zorlayıp zorlamadığına da dikkat etmekte yarar vardır.

Spora Başladıktan Sonra…

Çocuklar bir spora başladıktan sonra, ister bireysel ister takım sporu olsun, öğrenmeleri gereken pek çok şey arasında kaybetmek ve kazanmak da vardır. Erken yaşlarda birçok çocuk, sadece sporu yapmaktan hoşlandığı için skora pek fazla dikkat etmezler. Ancak ilerleyen yıllarda “kazanma” kavramı önem kazanınca olumlu bir tavrı korumak (“Bir dahaki sefere eminim daha başarılı olabilirsin”) çocukların başarısızlıkla daha kolay başa çıkmalarına yardımcı olabilir. Eğer ebeveynler olumlu bir tutumu ve spor yapma fikrini gözönünde bulundurabilirlerse, çocuklar da spor yapmakla ilgili daha sağlıklı bir tutum içerisinde olacaktır. Eğer çocuğunuz yapmakta olduğu sporu bırakmak isterse önce onun ne ile ilgili mutsuz olduğunu bulmaya çalışın. Antrenörünü sevmiyor olabilir veya antrenörün antrenmanda verdiği olumsuz bir eleştiriye kırılmış olabilir. Antrenörle çocuğunuz arasındaki ilişkisel sorunları çözmeye çalışın. Eğer sorun çocuğunuzun becerileri ile ilgili ise antrenörle konuşarak evde yapabileceğiniz ek çalışmaları öğrenin ve uygulayın. Eğer sorun sporun kendisi ise çocuğunuzun belki de bir miktar yüreklendirmeye ihtiyacı olabilir.

            Spor hem fiziksel hem de ruhsal açıdan sağlıklı bir yaşam biçimi için gereklidir. Ayrıca çocuğunuzun yeni arkadaşlar edinmesine ve eğlenmesine yardımcı olur. Ancak anahtar, çocuğunuzu doğru spor dalına yönlendirebilmektedir.

Çocuğunuzu Teşvik Ederken Dikkat Etmeniz Gerekenler

  • Her zaman olumlu bir şekilde tezahürat yapın. Karşı takım/ oyuncuyu kötülemeyin ve küçümseyici sözler söylemeyin.
  • Çocuğunuzun çabasını övün. Eğer çok başarılı olmadıysa bile, bir dahaki sefere daha başarılı olabileceğini söyleyin.
  • Çocuğunuz karşı takımın oyuncularına sinirleniyor ve bağırıyorsa bunu olumlu bir şekilde çözmesi konusunda yardımcı olmaya çalışın. Siz de karşı takımın oyuncuları, antrenörü veya çocukların ebeveynleri ile olumsuz etkileşimlere girmeyin.
  • Karşı takımın veya çocuğunuzun takımının antrenörü ne denli olumsuz bir yorum yaparsa yapsın, bir kavgaya girişmeyin, bu sadece çocuğunuzu olumsuz etkileyecektir.
  • Çocuğunuzun önünde onun antrenörünü küçümsemeyin.
  • Başarısızlığı yetkililerin suçuymuş gibi göstermeyin. Her takımın zaman zaman başarısızlıkları olacaktır.
  • Hiç bir şekilde küfür etmeyin.
  • Her zaman sportmence davranın. Böylece çocuğunuz için olumlu bir örnek sergilemiş olacaksınız. Unutmayın sportmen bir kişi başarıyı da başarısızlığı da mağrur bir biçimde karşılar!

Çocukların spor yapmasında ebeveynlerin rolü

  • Çocuğunuzu keyif alabileceği ve hayatı boyunca sürdürebileceği bir spora teşvik edin.
  • Birçok farklı alandan (bireysel ve takım sporları) bir spor dalını seçebilmesi için yardımcı olun. Her spor dalının artı ve eksilerini ona belirtin ama son kararı kendisi versin.
  • Çocuğunuzun seçtiği sporun kurallarını öğrenin. Onunla birlikte oynayın.
  • Tüm antrenmanlara zamanında götürün. Eğer bir çalışmayı kaçıracak veya gecikecekse antrenörünü önceden arayıp haber verin.
  • Eğer gerçekten bu spora devam etmek istemiyorsa onu zorlamayın.
  • Çocuğunuzun antrenörünü tanımaya çalışın.
  • Karşılaşmalara mutlaka gidin.
  • Sportmence davranın.

Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar, Klinik Psikolog 

Comments Off

İLGİNİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YAZILAR

Aylin İlden Koçkar

Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar

Uzmanlık alanı çocuk ve ergen psikopatolojisi olan Prof. Dr. Koçkar bebeklik, okul öncesi, çocukluk ve ergenlik döneminde görülen duygu-durum bozukluklarını araştırmakta ve bu konularda seminer ve danışmanlık vermektedir.

×